R
Radyofrekans ablasyonda, dokuya verilen alternatif akım iyonları ileri geri hareket ettirir ve oluşan sürtünme sonucu açığa çıkan ısı tümör hücreleri öldürür. Radyofrekans, tıpta en eski ve en sık kullanılan ablasyon yöntemlerinden biridir. Kanser hastalarında, özellikle karaciğer, akciğer, böbrek ve kemik tümörlerinde günümüzde yaygın olarak uygulanmaktadır. Radyofrekans, tiroid kanserinin diğer organlardaki metastazlarda da en sık uygulanan ablasyon yöntemidir.
Tiroid bezinin iyi huylu nodüllerinde, radyofrekans ablasyonu ilk kez 2006 yılında Dr Kim tarafından bildirilmiş ve daha sonra, özellikle uzakdoğuda başta Dr Baek olmak üzere birçok araştırmacı tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Binlerce hasta üzerinde yapılan çalışmalarda, tıpkı lazer ablasyonunda olduğu gibi, radyofrekans ablasyonun da hastalarda nodüllerin ortalama %72 oranında küçüldüğü, hastalarda yutma güçlüğü, nefes darlığı gibi belirtilerin ortadan kalktığı ve kozmetik görünümün düzeldiği bildirilmiştir.
Nasıl yapılır?
Hastada, ultrason ile tiroiddeki ablasyon yapılacak nodül tesbit edildikten sonra, cilde lokal anestezi uygulanarak girişim yeri uyuşturulur. Daha sonra, ultrason rehberliğinde radyofekans iğnesi ile nodüle girilir. Radyofrekans cihazı çalıştırıldıktan sonra, iğne nodülün çeşitli bölgelerine yönlendirilir ve böylece nodülün tamamının radyofrekansın ısısına maruz kalması sağlanır. Lazer ablasyonda olduğu gibi, radyofrekansın ısıttığı alanlar da ultrasonda beyaz olarak görülür. İşlem bittikten sonra radyofekans iğnesi çekilir ve hasta birkaç saat gözlendikten sonra taburcu edilir.
Tiroid sağ lobunda 57x50x49 mm boyutlarında tek büyük nodülü olan bayan hastamızda, nodüle ultrason rehberliğinde radyofrekans ablasyonu uygulanıyor. Altı ay ve 1 yıl sonra çekilen ultrasonlarda nodül gittikçe küçülmüş ve %90 ın üzerinde bir hacim azalması izlenmiştir.