Varikosel, testis çevresinde oluşan bir çeşit varistir. Genç erkeklerin yaklaşık %10 unda görülür ve en çok 15-30 yaşları arasında tanı konur. Varikoselin nedeni testis toplardamarlarında medana gelen kapak yetmezliğidir. Testisin toplardamarları, testis çevresinde bir ağ şeklinde bulunurlar. Bu ağ, daha sonra tek bir toplardamar halinde solda böbrek toplardamarına, sağda ise karın içindeki ana toplardamara dökülür. Bazı hastalarda zamanla testisin toplardamarında kapak yetmezliği gelişir ve tıpkı bacaklarında varis olan hastalarda olduğu gibi, kan geriye, ters yönde akmaya başlar (reflü). Bu kan, testis çevresindeki toplardamarlarda birikerek, zaman içinde bu ince toplardamar ağının genişlemesine yol açar. İşte bu genişleyen toplardamar ağına da “varikosel” adı verilir.
Varikoselin belirtileri nelerdir?
Varikosel, bazı hastalarda hiçbir şikayete yol açmaz. Bu hastalarda sperm muayenesi de normal ise herhangi bir tedavi gerekmeyebilir. Bazı hastalarda ise, varikosel kısırlığa kadar varan önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Varikoselli hastalarda en sık rastlanan belirtiler şunlardır:
- Ağrı: Varikoselde, testis çevresindeki damarların içinde biriken kirli kanın yarattığı basınç sonucu testiste belirgin ağrı görülebilir.
- Kısırlık sorunları: Varikosel içinde biriken toplardamar kanının testis içindeki ısıyı artırması sonucu, varikoselli hastalarda sperm sayısında azalma, sperm hareketlerinde yavaşlama ve spermlerde şekil bozuklukları gelişebilir. Bir çalışmada, kısırlık problemi olan erkeklerin %40 ında varikosel olduğu tesbit edilmiştir. Bu tür hastalarda varikoselin embolizasyon ya da ameliyatla tedavi edilmesiyle, olguların %50-70 inde sperm sayısı ve kalitesinde belirgin artma olduğu saptanmıştır.
- Atrofi: Varikoselde, kirli toplardamar kanının testiste birikmesi sonucu kronik bir beslenme bozukluğu ortaya çıkar ve testiste küçülme (atrofi) gelişebilir. Bu tür olgular erkenden tanınır ve varikosel tedavi edilirse, testis tekrar normal boyutlarına dönebilir.
- Görüntü bozukluğu: Bazı varikoseller, kişi ayakta iken karşıdan bakıldığında kolayca görülebilecek kadar büyük olabilir. Bu durum hastalarda psikolojik sorunlara yol açabilir.
- Bacak varisleri: Varikoseli olan hastaların bir kısmında hemoroid (basur) ya da bacak varisleri de birlikte olabilir. Aynı şekilde, bacak varisleri olan hastaların bir kısmında da tesadüfen varikosel saptanabilir. Bu tür hastalarda, hem bacak varisleri hem de varikoselin nedeni testis toplardamarındaki kaçak olabilir ve böyle hastalarda varikosel tedavisi bacak varislerinin tedavisi için de yarar sağlayabilir.
Nasıl tanı konur?
Renkli Doppler ultrason, varikoselin hem tanısı hem de evrelendirilmesinde en pratik yöntemdir.
Büyük varikoseller hasta tarafından skrotum kesesi içinde solucanımsı çıkıntılar şeklinde görülebilir, ya da doktor tarafından elle muayene ile saptanabilirler. Varikoseller yeterince büyük değilse, muayenede gözden kaçabilir. Bu tür varikoseller renkli Doppler ultrasonografi ile kolayca tesbit edilebilirler. Ultrasonografi ile ayrıca, varikoselin içindeki ters akım (reflü) kolayca saptanabilir ve bu akımın şiddeti ve damarların genişliğine göre varikosel bazı derecelere ayrılabilir.
Varikoselde diğer bir tanı yöntemi de venografidir (toplardamar röntgeni). Bunun için anjio cihazında, koltukaltı ya da kasık toplardamarından girilerek testis toplardamarına bir kateter yerleştirilir ve hasta ıkındırılır. Aynı anda kateterden damarları boyayan bir madde enjekte edilir. Ikınma sırasında karın içi basıncı arttığından, problemli olan testis toplardamarında geri akım (reflü) rahatlıkla görülebilir. Renkli Doppler ultrasonografi, varikoselin olup olmadığını ve derecesini gösteren en pratik yöntemdir, ancak varikosele neden olan toplardamarı gösteremez. Venografide ise, hem varikosel olup olmadığı görülebilir hem de varikosele neden olan testis toplardamarları tesbit edilebilir. Ancak, venografi damara kateter yerleştirilerek yapılan bir işlem olduğundan genellikle tek başına tanı amaçlı uygulanmaz. Daha çok embolizasyonla aynı seansta, reflü yapan damar ya da damarları gösterip embolizasyona rehberlik etmek için uygulanır.
Ne zaman tedavi edilmelidir?
Varikosel bazı hastalarda hiçbir şikayet yaratmayabilir, bu tür hastalarda sperm testi normal ise ya da hasta çocuk düşünmüyorsa tedavi uygulanmayabilir. Eğer hastada ağrı, testis küçülmesi ve hastayı rahatsız eden görüntü bozukluğu varsa varikosel tedavisi gerekli olmaktadır.
Eğer hastada sperm sayısında, şeklinde ya da hareketlerinde bozukluk varsa ve hasta çocuk istiyorsa, bu durumda varikosel tedavi edilmelidir. Başarılı bir varikosel tedavisinden sonra, bu hastaların yaklaşık yarısında sperm parametrelerinde düzelme ve eşlerinde %40 a varan oranda hamilelik görülebilir. Ancak varikosel tedavisi her hastada sperm sonuçlarının düzeleceği ve hamilelik oluşacağı anlamına gelmez; bazı hastalarda başarılı bir tedaviye rağmen sperm parametreleri düzelmeyebilir ya da hastanın eşi hamile kalamayabilir. Ancak, çocuk sahibi olamayan bir erkekte eğer varikosel saptanırsa, diğer kısırlık nedenlerine yönelik tanı-tedavi işlemlerine başlanmadan önce varikosel tedavisinin denenmesi önerilmektedir. Çünkü kısırlığın diğer nedenlerine göre, varikosel daha kolay tedavi edilebilir bir problemdir.
Varikosele neden olan reflü kaynağı damar, bazı hastalarda bacak varislerine de yol açabilir.
Bazı hastalarda, varikoselle birlikte bacak damarlarında da varis (kıvrıntılı toplardamar genişlemeleri) görülebilir. Bu hastalarda, bacak varislerinin nedeni mutlaka renkli Doppler ultrasonografi ile araştırılmalıdır. Eğer hastalarda varislerin kasığa ve karın içine doğru uzandığı görülürse, mutlaka her iki testis toplardamarına girilerek venografi adı verilen toplardamar anjiografisi çekilmelidir. Venografide testis toplardamarlarında reflü saptanırsa, o zaman bu reflünün hem varikosele hem de bacaklarda varise neden olduğu düşünülmeli ve tercihan aynı seansta embolizasyon uygulanarak hem varikosel hem de bacak varislerinin nedeni tek seferde tedavi edilmelidir.